31 Mart 2016 Perşembe

Yokvicdanlılık

 





İnsan, gerçek bir insan olunca şunu düşünüyor "O görevi tasiyamayacaklar niye o mevkiiyi talep ediyorlar?"

Ben üniversite tercihi yapacağım zaman hukuk yazmak isteyip, olur da meslekte ilerler, bir kişiye karşı dahi gaflete düşüp adaletsiz bir karar alirsam diye, bu riske açık meslegi aylarca tercih listesine yazip yazmamayi düşündüm, "hesabını nasıl veririm, olası bir durumda kendi suratima aynada nasıl bakarim" diye o küçük aklımla düşünüp, ölçüp tartarak.

Kalpler böyleyken gerek bakani gerek hakimi; napip edip tecavuzcuyu, haini, katili aklayip, göz ardı edip, yok saymayı basarabiliyor "aklım almiyor". Tırnak içindeki sözcük öbeğinin daha ötesi varsa, işte ondan. Bu insanlik tutulmasina kelimeler yetmiyor.

Ensar Vakfı denilen olusumsa bakanın bir kerelik, birkaç diye niteledigi o "küçük" olayda "bir avuç" masum candan yana tavır almayıp, koruyamayip, senelerce görmezden gelme gafletiyle zaten kendi kendinin feshini yapmış, ipini çekmiş. Aile ve Değerler kavramına tepki olarak dünyaya geldigini ilan eden Bakan ise boşuna debelenip kendini de aynı çukura çeken nihayetsiz bir çabanın içine girmiş, kendisine yazık etmiş. Bir pisliği örtbas edeceğim derken bir pisliği daha -kendini- gün yüzüne çıkartmış; tekrar nerede yaşadığımızı sorgulatmış.

Hayattan 3-5 keyif alıyorsak onları da bu minibeyin yokvicdanlilar çalıyor fakat kendi suratlarına aynada nasıl bakabiliyorlar o da ayrı bir düşünme sorusu.



 

Bireysel Küçük Bir Lanet



Bir "Dünya" plan ve biz zavallı halklar, amaç kaos, psikolojisi bozulan bizler ve depresif günler. İnadına yaratilmaya çalışılan kitlesel hastalıklı algıya düşmeyecegiz, algılara yönelik dezanformasyon ve manupulelere cevaben "bu siktirin gidin be kardeşim, bizi bize bırakın" diyoruz. Küfrü içinizden de edebilirsiniz ama lanetlerimiz dışarıdan!

Dünya Atlası





Şakacı ve espirili biri misiniz? Dünya atlasının üzerine yemin ederim ki o halde sizi geyik çiftliğime bekliyorum, haberler iyi.